Samanyolu Ekspresi

Giriş Gökyüzü her zaman ilgimizi çeken bir yer olmuştur. Çok eski yapıtlarda bile bunun izlerine rastlamak mümkün. Atalarımız gökyüzünü yüceltip kutsadı. Kayan gök taşı bazen yeni bir kralın doğuşuna haber verdi,bazen askeri bir zafere... Bununla beraber kendimizi evrenin merkezine yerleştirdiğimiz gibi yıldız ve gezegenlerin geleceğimiz üzerine haber verdiğini de düşündük. Yıldızların gelecekten haber verip karakterimiz, aile ve aşk ilişkilerimiz üzerine bilgiler sunduğunu düşündük ve buna inandık. Keşfedilen teleskoplarla gökyüzüne baktığımızda aslında her şeyin çok başka olduğunu fark ettik. Belki de en can alıcı keşif Galileo'nun Jüpiter'e bakıp her şeyin bizim etrafımızda dönmediğini fark etmesiydi. Gökyüzüne baktıkça evrende çok sıradan bir konumda olduğumuz gerçeği pekişti. 21. yüz yılda artık bilimsel olmayan fikirlerin yaşaması güç. Fakat halen bir grup insanın astrolojiye inandığı*, insan ilişkilerinde buna dikkat ettiği bir gerçek. Bizde küçük bir çalışma yapmak is...

Çoğumuz gece gökyüzüne baktığımızda bir düzine parlak yıldız ve bir kaç gezegenden ötesini görmekte zorlanıyoruz. Işık kirliliğinin yol açtığı bu durum resmen bir gökyüzü kuraklığına neden olmaktadır. Açtığımız ışıklar ile yıldızların ışıkları sönükleşti. Kaçırdığımız tek şey yıldızlar da değil. Karanlık bir ortamda yıldızlar kadar büyüleyici bir görüntü veren Samanyolu Galaksi'sini bir kolu da gökyüzünde büyük yer kaplar. O halde birlikte hem birbirinden güzel fotoğraflara hem de Samanyolu'na yakından bakalım. Samanyolu'na hoş geldiniz! İçerisinde yıldızımız Güneş'te olmak üzere yaklaşık 200 milyar yıldızı barındıran sarmal yapılı bir gök ada. Fotoğraf Telif Hakkı: WallyPacholka  Güneşimiz, galaksi merkezinden 26 bin ışıkyılı uzaklıkta, Avcı Kolu'nun derinliklerinde bulunmaktadır. Fotoğraf Telif Hakkı: Philip Colla İsminin kökeni Yunan Kültürüne dayanmaktadır, ''kyklos galaktikos'' süt dairesi gibi bir anlam taşımakta...

İÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, Merkez Kampüs Umarım bu yazıyı okuyorsundur AAK, Yukarıdaki görüntüye bakınca gördüklerimizden öte benim için çok fazla anlam ifade ediyor. Bu İstanbul'da çektiğim ilk fotoğraf ve bunun İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümü olması şaşırtıcı olmadı kimse için. Bölümle ilk karşılaşmalarımdan birinde çekmiştim... İstanbul'daki ilk günlerimde Urfa'da göremediğim her şey ilgimi çekiyordu. Ama üniversiteye kayıt esnasında bile kubbeli, teleskoplu bir yapı arıyordu gözlerim. Bu ilk karşılaşma beni mutlu etmiş İstanbul'a ilk gelen her ziyaretçinin yaşadığı tarifi mümkün olmayan çarpıntıyı unutturmuştu. Buraya gelmek çok zor olmayan bir durum pek çoğumuz için. Ama uğruna zaman kapsülleri yaptığım, sana yazdığım gibi mektuplar yazdığım, hayallerimin önemli bir kilometre taşı yaptığım bu bölümle eninde sonunda karşılaşmak inanılmaz bir duygu yoğunluğu yarattı bende. Umduğundan fazla heyecanlanmış ve mutlu olmuşt...