Nerede Kalmıştık ? Uzun Zaman Sonra Yeniden Merhaba!



   Uzun zamandır buraya herhangi bir içerik girmiyor olsam da bu bloğu halen günde 20-30 kişinin ziyaret ettiğini görüyorum. Bazen, daha doğrusu eskiden yazarak içimi dökerdim. Kafamın içi  ya da işler epey karıştığında, geleceği net göremediğimde, kendimle konuşmak istediğimde 2-3 sayfa yazı yazardım. Bu beni çok rahatlatmasa da bir tür kendime dertleşme idi sanırım. İç dökmeydi belki de ...

Sosyal medyanın, hızın ve anlık işlerin hayatımıza giderek daha fazla dahil olduğu şu zamanlarda kimsenin uzun uzadıya okumaya mecali yok sanırım. Aslında benim de yazmaya olmayabilir. Her neyse yazıyorum işte ...

Herkesin çok yorulduğunu gözlemliyorum. Ülkece çok şey yaşadık. Ben buraya yazmayalı epey oldu. Toplumsal olarak da azımsanmayacak şeyler yaşadık. Kişisel olarak yüksek lisansa başladım, tezimi verdim. Buraya yazmayı bıraktıktan sonra yeniden Adana ile tanıştım. Önceki tanışmam yaklaşık 3 yaşlarıma denk geldiği için bu sanırım bir tanışma sayılabilir. İstanbul ve Şanlıurfa'dan sonra Adana benim için tasarlanmış bir şehir gibi geldi. Projede çalıştım, hiç olmadığı kadar profesyonel ve popüler teleskoplara erişim elde ettim, özgür hissettim ve bir o kadar da rahat. İstanbul'u, İstanbul'da ki 5 yılımı düşününce hep ayaklarımın tabanının ağrıdığını, yetişmem gereken tramvay ve metrobüsleri, metroda ayakta durabilecek kadar yer bulduğumda kendimi şanslı hissettiğimi, gürültüyü ve hızla geçen haftaları anımsıyorum. İstanbul'a dair iyi şeyler de vardı elbette. Orada Dünya'nın merkezinde gibiydim, herkese her şeye erişimim vardı. Bence en önemlisi de beni ben yapan şey İstanbul'un ta kendisi idi. Bambaşka insanlar, benimkisinden çok farklı hikayeler, deneyimler 180 derecelik bir değişimdi ve yeni bir Halil'i inşa etti diyebilirim. Ama öncesinde bahsettiğim nedenlerle - buna İstanbul'da hayatın her yerden daha pahalı olmasını da dahil etmek gerekir - İstanbul ile yolları ayırmam gerektiğini fark ettim. Mezun olduktan sonra 1 yıl kadar Şanlıurfa'da idim. Burada çocuklarla, öğretmenlerle ve sayısız insanla çok sayıda gökyüzü gözlemleri, eğitimler yaptım. Bir sürü yeni insan tanıdım. İstanbul'da bana fazla gelen şeyler Şanlıurfa'da eksikti. Çocukluğumda Şanlıurfa'da idim ve bence o zaman daha iyiydi. Kitap kafeler vardı az olsa da sayıları, içinde gerçekten kitap okuyan, çocukken çıkardığım astronomi dergisinin ne olduğunu anlamasa bile onun değerli olduğunu bilen hanımefendiler ve beyefendiler vardı. Sonra her yer gibi orada da yozlaşma oldu. Ama zaten az olan güzel şeyler taşınıp gidiyordu hızlıca. Buna sayısız sığınmacıyı da eklemek gerekiyor. Şehir her geçen zaman farklı düşünen, gökyüzüne bakan ve bir derdi olan insanlar için çoraklaştı. Her İstanbul-Şanlıurfa seyahatimde daha da yabancılaştığım ve yalnız hissettiğim bir şehirde mezun olunca yeniden döndüm. 1 yıl sonrasında hiç planlarımda olmayan bir şehre Adana'ya gittim. Elimde gayet iyi koşullarla İzmir ve Antalya'da vardı ama nedense burayı seçtim.

Toplumsal olaylar demiştim, bence bunun en büyüğü 6 Şubat depremi idi. Deprem sırasında Adana'da bir apartmanda 8. katta idim. Hayatımda ilk kez bir beton yığının bu denli sallandığını fark ettim. Pandemiyi söylemiyorum bile. Bunlar hikayemi, hikayemizi çok değiştirdi ve değiştirmeye devam ediyor galiba.

Bu kısımlar herkesin bildiği şeyler. Tüm bunlardan sonra yeniden Şanlıurfa'da olmam gündemde. Aslında tüm seçimleri ben kendim yaptım. Herhangi birisine zorunda kalmadım, sadece koşulları mantık sürecinden geçirdiğimde bazen Adana'da bazen Şanlıurfa'da bazen başka bir yerde olmam gerektiği sonucuna vardım. Çevremdeki herkes çok hareket ettiğimi söylüyor. Evet bazen öyle gerçekten. Ama kendimi iyi hissettiğim yerler elle sayılır belirli yerlerdi hep. 

Bazen fazla mantıklı hareket ettiğimi düşünüyorum. Risk almıyor ya da bunu hep minimal yapıyorum ona da risk denirse :) Kendimi başka insanlarla, yaşamlarla kıyaslıyorum. Onda var bende neden yok? gibi bir kıyaslama değil elbette bu. Bazı arkadaşlarımın bir çantayla ve bir sürü belirsizlikle evden çıkıp gittiği hikayeleri var. Ben hiç bir zaman gittiğim şehrin dönüş bileti, konaklayacağım yeri belli olmadan seyahate çıkmadım. Bu güvenli bir şey ama öğretici değil. Bunu sayısız şehirde projeler, etkinlikler yapmış birisi olarak söylüyorum. Aslında burada bir seyahatten çok fazlasından bahsediyorum. Seyahat üzerinden hayatı yaşama felsefesinden. Bir gün tıpkı yıldızlar gibi söneceğimizi düşündüğümde bu kadar güvenli bir hayata gerek var mı diye düşünmeden edemiyorum. Ayrıca doğada, bilmem kaç milyon yıllık evrimsel süreçte bunu biz insan türünden başkası da yapıyor mu emin değilim. Yazıda konudan konuya geçişimden de anlayacağınız üzere kafam karışık. Yorgun hissediyorum, biraz da hevesim azalmış sanırım. Önümüz yaz belki işler değişir. Mevsimler ile yeni yaşımla filan da alakası olabilir. Eh buna ülkenin korkun enflasyonunu, Türkiye'de genç olmayı da eklediğimizde tadından yenmez.



Buraya kadar sıkılmadıysanız bundan sonra sıkılma ihtimalinize karşın aşktan da bahsedeyim. Böyle bir şey gerçekten var mı bilemiyorum, bunu da bu karışık kafamda düşünüyorum bazen. Çok fazla arkadaşım var, Stellar Lab'den ötürü sayısız insanla iletişimdeyim. İnsanları gözlemlediğimde, onlardan ilişkilerini dinlediğimde sanki modası geçmiş eski bir yalan, şarkıda da dediği gibi. Bu konuda fikir birliğine kavuşmamız zor gibi. :) Kişisel tanımım aşık olabileceğimiz kişi - ya da sevebileceğimiz diyelim - aynı zamanda iyi bir arkadaşımız olmalı. Aşk ya da uzun süreli herhangi bir birliktelik bence arkadaş olabilmeyi gerektirir. Aynı olmayı değil, aynı olmamakla birlikte benzer açılardan bakabilmeyi. 


Sözün özü, kafam karışık şehirler, insanlar hayatımızda önemli bir yer tutuyor. Son kutladığımız doğum günü ile bir sonraki arasındaki süre giderek kısalıyor, zaman hızlanıyor gibi. Bunun üzerine düşünüp hayatı gözden geçirmek gerekiyor gibime geliyor. Kendinizle kaldığınız bir anda bunu düşünmenizi öneriyorum. Bakalım sizden neler çıkacak.

Bu arada burada yani bloğumda bundan böyle daha yumuşak temalarda yazılar bulacaksınız. Astronomi için buraya gelen herkesi Stellar Lab'e davet ediyorum. 


Yakında görüşmek üzere. 


Ana fotoğraf kredi için tıklayın.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Işıklı Takımyıldızı Maketi Yapalım

Türkiye'de Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Okumak

Astronom Olmak İstiyorum!

Gökbilimi Takip Edin