Bilim insanı olmaya değer mi?


Birkaç yıl önce yazdığım 'Türkiye'de Astronomi ve Uzay Bilimleri Okumak' ve 'Astronom Olmak İstiyorum' başlıklı yazılar giderek artan bir şekilde bloğumda görüntülenmeye başlandı ve uzunca bir süredir sosyal medya hesaplarımdan ve mail adresimden oldukça fazla soru alıyorum. Bazen günde 3-5 soru gelebiliyor. Tüm bu soruları 2-3 başlıkta kolayca toplayabiliriz ve sizlerin de tahmin edeceği soru tipleri. Bu yazı ile değineceğim nokta; zamana göre bu değişmeyen sorulara karşın değişen yanıtlarım...

Üniversiteye başlarken bana ve benim dönemimden arkadaşlara 'yol yakınken' bölümü bırakıp başka bir lisans bölümü okumamız üzerine üst dönemlerden öneriler gelmişti. O zamanlar bu tür önerilere kızmış, üniversiteye başladığım yıllarda önümdeki uzun süreç için oldukça renkli şeyler hayal etmiş, bilim dünyasının kapısının eşiğinde olduğum hissine kapılmıştım. Bu abartıyla yaşanan bir heyecan değil, içimde yaşadığım ve zamana yayılan bir mutluluk idi. İstanbul Üniversitesi Astronomi Bölümü 1. sınıf öğrencisi iken 4 yıl sonrasına baktığımda, yani hemen hemen içinde yaşadığımız bu günlere, kendimi şu ankinden daha iyi bir yerde görüyordum. O gün olmayı hayal ettiğim yer ile bugün olduğum yer arasında farklılıklar olmasının çeşitli nedenleri var. Diğer her konuda olduğu gibi bu konuda da istediklerimizi tam manasıyla elde edemeyimişimizin önemli bir nedeni yetersiz çabamızdır. Bu yazıyı diğer iki yazının devamı niteliğinde kaleme aldığımdan kişisel çabamın yetersizliği veya özel nedenlerimden değil de daha genel nedenlerden bahsedeceğim. Böylece başka insanlara da fikir verebilirim.

Ne akademi ne iş hayatı ne de genel olarak hayatın kendisi bizlerin üniversite 1. sınıfta sandığımız kadar renkli değil. Bazen 3. kişiler, bazen medya bazen de tanık olduğumuz olaylar sayesinde zihnimizde önceleri saygın şekilde yer edinmiş bu mecralar zamanla güven bunalımına girmemize neden olabiliyor. Eminim bu yazıyı okuyan sizlerde bu yazının altına kendi deneyimlerimizde olaylar yazabilirsiniz... Bununla beraber sayıları görece az olsa da iyi bilim insanlarının (sadece bilgi düzeyi açısından değil elbette) var olduğu gerçeğini haksızlık yapmamak adına belirtmeyi sorumluluk kabul ederim. Hayal edildiği gibi herkesin sadece bilim yapmak için aşkla çalıştığı bir mecra ile karşılaşmayınca, aksine etik değerlerin yeterince önemsenmediğini fark edince duraksıyor ve kaygılanıyorsunuz.

Bir diğer yanılgı, bilimin ve biliminsanı olmanın nasıl bir şey olduğu konusu. Bilim insanı olmak bence teorik bir tanımdan çok daha fazlasıdır ve insani davranışlar açısından da kişiye bir sorumluluk yükler. Öte yandan benim sandığımın aksine uzun bir süreçtir ve insanın kendisini bir bilim insanı gibi hissetmesi için bazen lisansüstü eğitimi bile yeterli olmayabilir. Kitaplarda yer aldığı gibi gözlem yapmak, merak etmek, deneyler/araştırmalar yapmak ve nihayetinde keşfetmekten ibaret değildir. Bunlara yaşamın kendisi tamamen dahildir. Ekonomik kaygılardan duygu dünyamıza kadar.

Yukarıdaki son iki paragrafta yüzseysel olarak bahsettiğim iki nedenden ötürü bilim insanı olmaya giden yol meşaketli ve karmaşık. Farklı alanlardan arkadaşlarımın giderek 'realist' baktığı ve umutsuzluğa düştüğü bir süreç aynı zamanda. Şu ana kadar yazdıklarıma toplumun bakışını da eklersek tadından yenmez :)

Bir süre ben de bu gelişmelerin etkisinde hayatımda hiç olmadığı kadar umutsuzluğa kapıldım ve gerçekçi bir kişiliğe büründüm. Ama sonradan fark ettim ki hayatın hayal kurmak ile var olan gerçekler arasında bir dengesi var. Umutsuzluk çözüm değil, gerçeklerden kopuk olup ayakları yere basmayan hayaller kurmaktan farksız. Ama içinde bulunduğumuz koşullara göre hedeflerimize giden yolu sürekli güncellersek üstesinden gelebiliriz. Var olduğumuz nokta ile varmak istediğimiz yer arasındaki mesafeyi kim bir düz çizgi ile gösterebilir ki? Astronomi bölümünü okumalıyım? sorusuna verilecek en doğru yanıtı yine sorunun sahibi verebilir. Bir bilim insanı yetiştirecek olan bir bölümü okumak istiyor musunuz? Astronomi, anlatmaya çalıştığım üzere yüksek çözünürlüklü teleskop görsellerinin, NASA T-Shirtlerinin çekiciliğinden öte, daha derindir. Bunu eleştirmek için söylemiyorum, ben de o uzay temalı aksesuarlar kullanırım ama bu işin oldukça küçük ve popüler bir kısmıdır. Bana şahsen bilim insanı olma yolunu ilerlemek keyif veriyor. Yıllar sonra istediğim kadar başarılı olmasam belki üzülürüm ama bu yolu tercih ettiğim için pişman olmam. Bundan 10 yıl sonra ataması olan, standart bir düzene sahip bir meslek seçmediğin için pişman olma ihtimalini düşünün? Bu sorular ilk sorulan soruya yanıt bulmayı kolaylaştırır bence. Her şey gibi bilim insanı olmayı istemenin, hayata bu yönde devam etmenin de getirileri ve götürüleri var. Buna değer mi? Her zaman olduğu gibi devam etmenin, gayret göstermenin sihrine inandığımı belirtmek istiyorum. Değişim hayatın ne önemli karakteristik özelliklerinden birisidir ve hiç bir hayat planı matematiksel bir düzenle ilerlemez, en azından bunu hepimiz yeterince tecrübe ettik. İster bir bilim insanı olma yoluna girin, ister iyi bir basketbolcu olma hedefi taşıyın. Her durumda, üstelik oldukça basit konularda bile hayatın işleyişi oldukça karmaşık, öngörülenden nispeten daha fazla hüzün içeren ama bir o kadar da mutlulukları, sürprizleri taşıyan, emeği beklenmedik anda ödüllendiren bir süreç. Hayat tüm bunların bileşkesi... Bazı şeyler irademiz dışında akıyor olsa da kişisel çabamızın yaşam üzerindeki etkisi ihmal edilebilir düzeyde değildir.

''Hayat, siz başka planlar yaparak meşgul olduğunuz sırada size olan şeydir. '' 


John Lennon
1980 bestesi "Beautiful Boy (Darling Boy)"dan


Önceki iki yazıyı okumak için buraya tıklayın.

Photo by Kelly Sikkema, on Unsplash

Yorumlar

  1. Merhabalar Halil Abi. Hayatin kendisini cok guzel ozetlemissin. Bazen biz hayaller kurar iken cok farkli gelisebiliyor her sey. Ama ulasamasak bile en azindan denemek, caba vermek, alin teri dokmek... Bunlar o hedefe ulasmaktan daha kiymetli bana kalirsa. Bu ulkede boyle bir yola girmek, toplum tarafindan hor gorulmeye kadar gidebiliyor. Anlamsiz diyaloglara maruz kaliyorsun, cogu kez destek bile gormuyorsun. Oncelikle gittigin yolu tebrik ederim abi, zor yol, mesakatli yol.
    Tercihlerimde Astronomiye yer vermis biri olarak zorluklarin farkindayim ama insan en azindan denemek istiyor. Hedeflerime ulasamasam bile en azindan deneyecegim. Olay yolun sonu degil, yolda akittigimiz alin teridir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Işıklı Takımyıldızı Maketi Yapalım

Türkiye'de Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Okumak

Astronom Olmak İstiyorum!

Gökbilimi Takip Edin